Dünya nüfusunun sadece yüzde 1’i gerçek liderlerden oluşmaktadır gibi bir söz vardır. Geriye kalan büyük çoğunluk hiçbir zaman o büyüklüğe ulaşamaz ve Tanrı’nın yaşamları için sahip olduğu gerçekten dinamik planlardan geride bir yerde azına kanaat kılar.
Sonuç olarak o yüzde 1 avantaja, maddi kaynaklara, heyecana, fırsata ve yönetime sahiptir. Aslında geriye kalan yüzde 99 çizginin gerisinde kalır ve liderlerin kendilerine söylediği şeyleri yapmaya mecbur olur.
Şu an bu yazıyı okuyor olmanız sizin de o yüzden 1 içinde yer almak istediğinize kanıttır! Başarılı olma isteğinize, Tanrı’nın sizin için sahip olduğu dinamik planları keşfedip onları gerçekleştirme arzunuza kanıttır. Ama hep kazananlar, şampiyonlar, liderler olan ve peşine düşmeye değer hedefleri görüp gerçekleştiren bu yüzde 1’lik kesimi diğerlerinden ayırt eden nedir
Seyahatlerim sırasında gerçek şampiyonları diğerlerinden ayıran bir özellik fark ettim – şampiyonlar asla vazgeçmez. Sürekli denerler. Engellere ve hayal kırıklıklarına rağmen çalışırlar – aşağılanma, alay, kayıtsızlık, hakaret ve gülünç durumlara düşmek onları yıldıramaz.
Bir şekilde günümüzde, özellikle de Amerika’da, hayattaki her şeyin kolay olması gerektiği ile ilgili yanlış bir düşünce geliştirmiş durumdayız. Bunun nedeni, teknolojik gelişmelerin yaşamımızı çok kolaylaştırmış olmasından ileri gelebilir. Hızlı iletişimimiz var, hızlı hazırlanan yemeklerimiz var. Arabalarımız ve uçaklarımız bizi istediğimiz yere daha önce hiç olmadığı kadar hızlı bir şekilde ulaştırıyor. Bunların sonucunda biz hayattaki her şeyin de böyle kolay olduğunu düşünüyoruz. Ancak böylesi bir düşünüş şekli sadece yanlış olmakla kalmaz aynı zamanda tehlikelidir de! Başarıya giden kestirme yolların tamamı aslında birer çıkmaz sokaktır.
Doğadan bir örneğe bakalım, mesela tavuk yumurtası. Civciv yumurtanın içerisinde büyüyüp gelişirken içten yumurtanın kabuğunu gagalamaya başlar. Zaman içerisinde civcivin gagası yumurtanın kabuğunda küçük bir çatlak oluşturacak kadar kuvvetlenir. En nihayetinde civciv yumurtadan çıkacak kadar bir delik açana dek yumurtanın kabuğunu daha çok gagalamalı ve daha büyük bir delik açmalıdır.
Eğer yumurtanın kabuğunu kırarak o civcive yardım edecek olursanız küçük civciv ölü doğar. Israrcı gaga hamleleri ve büyüme olmaksızın civciv dünyanın acımasız şartları karşısında varlığını sürdüremez.
Tanrı böyle bir düzen kurmuştur. Sabırlar ilerleyip zoru başaranlar, hiçbir şey yapmayanlardan daha ötededir. Thomas Edison’u örnek alın. Kendisi gerçekleştirdiği buluşların yüzde 2’sinin ilham ve yüzde 98’inin emek olduğunu dile getirmiştir. Evlere ışık sağlamak için elektriğin kullanılabileceği hayalini taşıyordu. Çok çalıştı, sabahlara kadar emek verdi. Yüzlerce deneyden sonra parıltıyı gördü. Bir kişinin azminden milyonlarca insan fayda sağlayacak bir bereket ortaya çıktı – elektrik ampulü. Belki şu an bu yazıyı okurken odanızı aydınlatmak için kullanıyorsunuz.
Tanrı, yaşamdaki iyi şeylerin onlar için ısrar edenlere verilmesini sağlayan bir düzen oluşturmuştur. İsa şöyle söylemiştir, “Göklerin Egemenliği zorlanıyor, zorlu kişiler onu ele geçirmeye çalışıyor.” İsa’nın anlatmaya çalıştığı şudur: azimle devam edenler ödülü alır.
Kaynak: Pat Robertson
Duaya Mı İhtiyacınız Var?