Uyumsuz Değerlerin Hikâyesi
Yaklaşırken yüzündeki hüsran ve endişeyi görebiliyordum. Liderlik takımının birkaç üyesiyle zor zamanlar geçiriyordu ve ben bu takımdaki çatışmayı çözmeye yardım etmek için oradaydım. Şirket değerlerini şimdiye kadar tanımlamamış olduklarından, bu noktadan başlamalıydık.
Beni karşıladıktan sonra, teşekkür ettim ve değerler konusunu tanımlayıp çözmeye çalışacağımıza dair güvence verdim. Önce bireylerin kişisel değerlerini, ardından kilit kurumsal değerleri belirleyen basit bir süreçten yararlandık. Değerlerin kısa bir açıklamasından sonra, ekibin çalışmasıyla ilgili mümkün olduğunca çok sayıda yeni düşünceler geliştirdik ve bunları büyük posterlere yazdık. Her takım üyesi bu listeden kendi ilk beşini not etti. Daha sonra, her takım üyesine farklı renkte kalemler verildi ve hepsinden belirledikleri ilk beş değeri bu postere işaretlemeleri istendi. Farklı renklerdeki işaretlerden, yedi ya da sekiz değerin şirket listesinde yükseldiğini görebiliyorduk. Ayrıca birkaç noktaya ait rengin az kişi tarafından işaretlendiğini de fark ettik; yirmi kişinin içinden sadece bir ya da iki kişi bu değerlere sahipti. Bunlar kötü değerler değildi; sadece farklı öneme sahiplerdi.
Uyumlu Değerlerin Önemi
Aubrey Malphurs’a göre, şirket değerlerinde %70 veya daha fazla örtüşmeye sahip takım etkili bir takımdır. Yüzde yetmişten daha azı, örtüşmeyen değerler olmaları nedeniyle takım etkinliğinin zarar göreceği bir noktayı beraberinde getirir. Uyum yüzdesi azaldıkça, takım üyeleri arasındaki çatışmalar da artar.
Hikaye’nin Devamı
Renkli işaretler kullanmak, kişileri tanımlamaksızın yanlış hizalamayı görmemize olanak sağladı. Aradan sonra, panoda yalnız değerlere sahip olanlardan biri benimle konuştu. Ekiple sürekli hayal kırıklığına uğradığını, çünkü onun takım çalışmalarına olan bakış açısının önemini ekibin görmesini sağlayamadığını söyledi. Takımdaki varlığının kendisi ve takım için gereksiz bir çatışma yarattığını fark etmişti. Tanımlanmış kurumsal değerleri bilmek hayatında neye daha fazla değer verdiğini tanımlamasına yardım etti. Takımın çoğunluğu için iş o kadar da değerli değildi ve onların değer verdiği şeyler de onun için önemli değildi. Şirket değerlerini belirledikten sonra, hayatında en çok değer verdiği çalışmanın, birçoğu tarafından değerlendirilmediğini gördü. Ve bu onların değer verdikleri şeylerin de onun için önemli olmadığını görmesine yardımcı oldu. Bu yüzden kendini takımdan çıkarması gerektiğine karar verdi. Bu kolay bir karar değildi, çünkü birçok takım üyesiyle arkadaştı. Ama kendi değerleriyle daha uyumlu bir iş yeri bulabilmek için organizasyondan ayrılmasının daha iyi olacağını hissetti.
Takım lideri de mola sırasında benimle konuştu. Herkesin posterin üzerinde kendi değerini işaret etmesini izlemişti. Ve takımda sorunlu olanlarla, şirket değerlerine uyumlu olanları belirlemişti. Alıştırmanın takımındaki değer yanlışlığını bu kadar çabuk bir şekilde ortaya çıkarmasına şaşırmıştı. Aylar sonra, liderle konuştuğumuzda ekip ayrılan kadını özlüyordu, ancak onun takımı, o olmadan çok daha verimli çalışıyordu.
Değerlerinizi Tanımlamak
Değerlerinizi tanımlamak ve sınıflandırmak. Düşüncelerinizi, duygularınızı ve davranışlarınızı anlamak için size bir çerçeve sunar. Değerlerinizi tanımlamanın basit bir yolu, sizin için önemli olan tüm ilkeleri listelemektir. Daha sonra bunları tanımlayabilir ve önceliklendirebilirsiniz. Değerleri belirlemedeki bir başka süreç, sizi rahatsız edenlerin veya öfkelendirenlerin ne olduğunun farkına varmaktır. Sizi rahatsız eden şeyler, değer sisteminizle çatışıyor olabilir. Değerlerinizi bildiğiniz zaman, işinizin kişisel ilkelerinizle nasıl hizalandığına daha fazla odaklanabileceksiniz.
Düşündüren Sorular:
- İlk beş değeriniz nelerdir? En önemlisi hangisidir?
- Değerleriniz ailenizin, arkadaşlarınızın ve iş arkadaşlarınızın değerleri ile ne kadar uyumludur?
- Başkalarının değerlerini tanımlamasına nasıl yardımcı olabilirsiniz?
- Tanrı, değerleriniz hakkında size ne söylüyor?
Dr. Kim Jessie, DMin