Kaygı bozukluğu (anksiyete) toplumumuzda yaygındır. Amerika’da 40 milyondan fazla yetişkin bu durumdan etkilemektedir ve bu sayı günden güne artmaktadır. Kaygı bozukluğu en yaygın ruhsal hastalıktır. Eğer kaygılıysanız, bunu yaşayan yalnız siz değilsiniz.
Kaygı bozukluğu; derin endişe, panik durumu, fobi ve dehşet duyguları olarak tanımlanabilir. Uykusuzluğa, yeme bozukluklarına ve özgüven eksikliğine sebep olabilir.
Kaygı bozukluğu neden bu kadar büyük bir sorundur? Ve anksiyete günümüzde nasıl bu kadar büyük bir sorun haline geldi?
İlk olarak şunu söylemeliyim ki, anksiyete Tanrı’nın bizim için olan planında yer almaz. Tanrı’nın yaşamlarımız için tasarısı, bol yaşamdır. Romalılar 14:17, Tanrı’nın krallığının, doğruluk, esenlik ve Kutsal Ruh’ta sevinç olduğunu söylüyor. Bunlar endişenin zıttı dır! Tanrı bize, etrafımızda olup bitenlerden bağımsız olarak, esenlik içinde yürüyebileceğimiz bir plan verdi. Kaygıysa esenliğimizi çalar.
Kaygı, hayatımızda nasıl güçlü bir hale gelir? Kaygının kökeni korkudur. Hayatımızın bir döneminde, korkuya kapı açmışızdır. Bu biz çocukken olmuş olabilir. Mesela bir kaza ya da bize korku veren biriyle birlikte yaşamanın sonucunca ortaya çıkabilir. Bu kapı, açık bırakılırsa her türlü kaygı ya da şüphenin içeri girmesine izin verecek ve sonunda korku ruhuyla bir anlaşmaya varacaktır. Bu ruh serbest kaldığında güçlenerek, zihinlerimizde esenlik ve zafer içinde yaşayabilmemize engel olacak bir kale oluşturacaktır.
Tanrı’nın sözü bize, korkaklık ruhu değil, GÜÇ, SEVGİ ve ÖZDENETİM RUHU verdiğini söyler (2. Timoteos 1: 7). Tanrı, bize verdiği bu gücü tam olarak kabul etmemizi ister. Bu güç hayatımızdaki korkuyu uzaklaştırıp tamamen ortadan kaldırabilir. İlk olarak kaygı ve korku ile olan anlaşmamızdan tövbe ederek başlayabiliriz. Bunu yaptıktan sonra, bu korku ruhunun bizi terk etmesini buyurabiliriz. Böylelikle yaşamlarımızda bir yetkisi kalmayacaktır. Ardından korku ve kaygının bulaştığı her alanı doldurması için Tanrı’nın mükemmel sevgisini çağırabiliriz.
Korkunun tekrar geri dönmeye çalıştığına dair işaretleri fark etmek için uyanık olmalıyız. Uzun zamandır bizim bir parçamız olduğundan, korkuyu tekrar içeri almak kolaydır. Lakin üstün dayanma ve Tanrı’nın gücüyle yürüme yetkiniz olduğunu bilin. Korkuların girişine izin veren bu zayıf alanlarda imanınızı geliştirerek, sürekli Tanrı sözünün gerçeğinde kalın. Tanrı’dan iyi bir Baba olarak Kendisini size göstermesini isteyin. Seni asla terk etmeyeceğini ve seni asla bırakmayacağını aklınızda tutun. Zihninizi O’nda tutarsanız, O sizi tam bir esenlik içinde tutacaktır. (Yeşaya 26: 3)